BİLEKLERİMDE BAYAT BİR İNTİHAR
Geliyormuşum;
pencerelerde yaz
ve bileklerimde bayat bir intihar.
Oysa ölünecek bir şey yokmuş,
gidince sen,
yaşanacak bir şey olmadığı kadar...
Yanıyormuşum;
vardığım yere bırakıp kendimi.
Atlasında yeryüzünün
çılgın
ve çirkin
ve hüzünle oyalanan;
yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...
Ölüyormuşum;
senin saçların uzuyormuş üstelik.
Ölünce ben, cıgarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
Bedenin tecritmiş geçliğinden,
ikisi de yalnızmış,
geceler öpüyormuş memelerinden…
Bense geçliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden;
bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden...
Piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri;
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
neşter ve gül’müş hayat.
Gülüyor...Gülüyor...Gülüyormuşum!